16 Eylül 2013 Pazartesi

Özcanlar Köfte - Tekirdağ

Tekirdağ'ın en çok neyi meşhurdur dersek herhalde herkes ilk köftesini söyler.  Bizde Tekirdağ'a gidişlerimizde illa durup bir Tekirdağ köftesi yemişizdir. Blogun açılmasıyla beraber yolumun Tekirdağ'a düşmesiyle sizede bu lezzeti tanıtmak istedim. Tekirdağ köftesi 1920'lerin başlarında Selanik'ten gelenler tarafından yöreye getirildiği düşünülüyor.


Bizde bu lezzeti tatmak için Tekirdağ köftesinin Tekirdağ'daki ünlü adresi Özcanlar Köfte'ye gittik. Özcanlar Köfte ilk olarak 1953 yılında farklı bir adla açılıyor, daha sonra 1982 yılında Özcanlar ismiyle faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Şu anda 5 farklı şubesi olmasına rağmen biz çarşıdaki ilk mekana gitmeyi tercih ettik. Böyle lezzetler çok ünlü olunca büyük şubelerde kalabalıktan düzgün yiyip içemiyorsunuz. Bu nedenle biz çarşıdaki mekana gidince oldukça rahat ettik.


Mekan güzel, servis iyi baştan onu söyleyelim. Sipariş verirken başta bir çorba içmek istedim. Mercimek ve kelle vardı. Ben kelle seçtim. Birazdan çorbam geldi.


Terbiyeliydi çorba ve ben oldukça beğendim. Genelde sakatat çorbalardan tuzlama içerim ama buradaki kelle çok lezzetliydi. Sizde deneyebilirsiniz.


Burada dikkatimi çeken ayranlarınıda kendileri üretiyorlar. Oldukça lezzetliydi. Bundan da bahsetmek istedim çünkü bu tarz şeylerin işletmeye değer kattığına inanıyorum.


İlk olarak piyazımız geliyor. Piyaz ortalamaydı, açıkçası aşırı beğendik diyemeyeceğim. Köfteyle güzel gitti mi gitti, ama çok daha iyilerini yedim.
Hazır buralara gelmişken tüm çeşitlerden tatmak istedim, bu nedenle karışık köfte tercih ettim. Köftelerimiz geldi. Tabak oldukça güzel görünüyordu.


Porsiyon büyüktü, ete doydum diyebilirim. Köfteler oldukça hoşuma gitti. Tekirdağ Köftesi zaten kendi imzaları, gerçekten güzeldi. Bazen köfte pişiriyorken köfteleri yakabiliyorlar. Burada öyle bir durum yoktu. Tam kıvamında pişmişti köfteler.
Tekirdağ köftesinden sonra birde satır köfteden bahsetmek istiyorum. Satır köfteyi önceden başka bir yerde denemiş ama çok beğenmemiştim. Buradaki satır köfteden ise çok etkilendim. Sanki kuzu pirzolayı köfte şeklinde yer gibiydi. Tadı çok hoşuma gitti. Ağızda dağılan bir lezzetti. Bu nedenle buraya geldiğinizde satır köfteden de söylemenizi öneririm.
Fiyatlara gelirsek; menünün fotoğrafını çektim ama sayfa sayfa koymak çok uzun olacak. Ben buraya yazayım fiyatları çok daha iyi olur.

Mercimek Çorbası : 4 TL
Kelle Çorbası : 5 TL
Tekirdağ Köftesi : 10 TL
Kaşarlı Köfte : 12 TL
Kasap Köfte : 13.5 TL
Satır Köfte : 14.5 TL
Karışık Köfte : 21.5 TL
Piyaz : 5 TL

Tekirdağ'a gelinince köfte yemek için Özcanlar ilk tercih olabilir. Servis ve lezzet olarak Tekirdağ köftesini tadabileceğiniz en iyi mekanların başında geliyor.

Afiyet olsun...

Özcanlar Köfte 
Hüseyin Pehlivan Cad. No:1 
Merkez Tekirdağ
Tel : 0282 261 29 76
www.ozcanlarkofte.com

12 Eylül 2013 Perşembe

Uran Restaurant - Babakale

Assos'a gelmişken Türkiye'nin en batı ucu olan Babakale'ye uğramadan dönmek olmazdı. Tabii asıl nedenimiz ününü çok duyduğumuz Uran Restaurant'a uğramaktı.
Önce biraz Assos civarından bahsedeyim. Assos bölgesi tam bir Ege kasabası formatında. Kadırga Plajı taşlık ama çok güzel. Suyu soğuk baştan söyleyeyim, denize girince insan serinliyor.
Babakale'yle aralarında 15 km civarı bir yol var. Yollar dar, dikkatli olmak gerekiyor.
Babakale'ye gittiğinizde önünüzde ucu bucağı olmayan denizi görüyorsunuz. Özellikle Babakale'ye gelmeden Akliman Koyu'nda denize girmenizi şiddetle öneririm. Kumluk, aniden derinleşmeyen ve tertemiz bir suyu var. En beğendiğim koylardan biri oldu şimdiden.
Gelelim Uran Restaurant'a. Otel/Restaurant burası. Tepeden denize bakıyorsunuz, manzara mükemmel. Sazlarla üst taraf kapatılmış.Salaş bir yer ama derdimiz konfor değil, derdimiz lezzet :)


Hemen siparişlerimizi veriyoruz. İlk önce çoban salatamız geliyor. Yanında gelen ekmekle beraber çok lezzetli, malzemelerin taze olduğu belli, zeytinyağıda yörenin mahsulü. Açıkçası bu salatayı daha balıklar gelmeden bitirdik, 1 tane daha istedik :)


Önce kalamarımız teşrif ediyor masaya. Kalamarı herkes çok övüyordu, övüldüğü kadar var. Yağı içine çekmemiş, kayış gibi olmayan bir kalamar var karşımızda. Hazır kalamar değil, çok lezzetli. Kuyruklarıyla beraber pişirmişler, çıtır çıtır, çok hoşuma gitti. Uran'da balıktan bile sevdiğim şey kalamardı diyebilirim.


Ve en son balıklarımızı getiriyorlar. Mevsimi olduğundan çupra sipariş ettik. Tavada pişirilmişti.


Balıklarıda beğendik, kurumamıştı.Özellikle taze olunca çupranın tadına doyum olmuyor. Bu konuda bizden güzel not aldı.
Benim balığın halini görüyorsunuz, darmaduman ettim yerken :)


Sonuç olarak bu bölgedeyken Uran Restaurant'a gelinir, kalamar ve balık kesinlikle yenir. Fiyat konuşmak gerekirse; kalamar 20 TL, balıklar 15er TL'ydi. Salata içeceklerle beraber toplam 73 TL ödedik  2 kişi. Bahsedildiği kadar ucuz değildi, ama çokta pahalı değildi. Aldığınız lezzete değebilecek bir yer. Fakat açıkçası önceki yorumlardan daha ucuz bekliyordum o nedenle şaşırttı beni.


Afiyet olsun...

Uran Restaurant
Sahil, Babakale Köyü
Ayvacık Çanakkale Türkiye
Tel : 0286 747 02 18

11 Eylül 2013 Çarşamba

Sardalye - Çanakkale Merkez

Son yazılarla İstanbul dışındaki yerleride bloga eklemeye başladım.
Özellikle şehir dışına çıkmadan önce gideceğim yerde nerede yemek yiyebilirim, ilginç nereleri var diye araştırmayı seviyorum.
Sardal-ye'de böyle bir araştırmada karşıma çıkmış bir yer. Yorumlar oldukça güzeldi, Assos'a giderken uğramak istedik, çokta iyi yapmışız :)
İstanbul'da güzel deniz ürünleri yemek çok zor bir iş, güzelini bulsanız ucuzunu bulamıyorsunuz. Sardalye benim için tam anlamıyla aşmış bir mekan. Çünkü sunduğu şeyler çok lezzetli ve bu lezzete göre inanılmaz ucuz.


Sardalye Çanakkale Merkez'de çarşıda bulunuyor. Buranın olayı balık-ekmek. Zaten gidince göreceksiniz, bir nevi büfe tarzı işliyor burası. Binası eski bir bina, oturulacak yerleri var üst katlarda ama çok konforlu değil. Yine de bu lezzet için değer :)
Çokta eski bir işletme değil. 2010 sonunda açılmış bir yer. Demekki işinizi güzel yapınca illa farkediliyor.
Ben gittiğimde çokta övüldüğünü bildiğimden herşeyi denemek istedim. Mezgit balık ekmek, kalamar ve midye dolma istedim. Fiyatlardan bahsetmek gerekirse;
Midye tanesi 1 TL ama baya büyük midyeler. Kalamar 15 TL, balık ekmekler sanırım 3 TL çünkü birazdan göreceğiniz tüm herşeye içecekler dahil 35 TL verdik. Benim için inanılmaz bir rakam. İstanbul'da bu yediklerinizi 50-60 TL'den aza imkansız yemeniz.
Siparişlerimiz geliyor. Çok güzel görünüyor.


Öncelikle balık ekmeklerden bahsedeyim. Hem mezgit hem de sardalye söyledik. İkiside çok lezzetliydi.


Gördüğünüz gibi yeşillikler,domates ve limonla servis yapılıyor. Balıklar çok lezzetli, kılçıksız, güzel pişmiş. Oldukça hoşumuza gitti. Büyük iştahla yedik.


Kalamardan bahsetmek gerekirse, İstanbul'da yediklerimize hiç benzemiyor öncelikle. Çok tazeydi, tadı farklıydı olumlu anlamda. Hazır kalamar mı bilemiyorum ama onunda çok lezzetli olduğu kesindi :) Sadece sosunu beğenmedim, kalamar ve midye en iyi tarator sosuyla gidiyor. Bu sos yoğurtlu, içinde dereotu olan bir sostu. Bana güzel gelmedi o kadar.


Son olarak midyelerimiz çok baba midyelerdi. Boyutları oldukça büyüktü. Limonla beraber çok güzel gitti.
İnsan Ege'ye gelince deniz mahsülüne doymak istiyor. Bizim içinde Sardal-ye o anlamda bir nimet oldu. Eğer sizinde yolunuz Çanakkale'ye düşerse Sardalye'ye gelmeyi ve bu lezzetleri tatmayı unutmayın.

Afiyet olsun...

Sardalye
Mustafa Kemal Paşa Mah. Küçük Hamam Sok. No:24/B
Merkez Çanakkale
Tel : 0286 213 48 48
www.sardalye.com.tr

9 Eylül 2013 Pazartesi

İsmail'in Yeri - Bolu Dağı

Özellikle İstanbul'da yaşayanların Bolu Dağı'nda illa bir macerası vardır. Tünel yapılmadan önce Bolu Dağı geçişi gerçekten çok kötüydü.Tek şerit gidiş, tek şerit gelişli bir yol, dağa tırmanış ve iniş. Kazadan en korkulan yerdi. Hatta hatırlıyorum, bir yolculuğa çıkıldığında ilk "Bolu Dağı'nı geçtiniz mi?" diye sorulurdu, eğer geçildiyse insanlar rahatlardı. O kadar kötü bir yerdi.
Şimdi ise açılan tünel sayesinde hiç o sıkıntıyı çekmeden rahatça geçip gidiyoruz. Tüneli açanlara ne kadar teşekkür etsek az.
Bolu Dağı bu kadar çileli yer olmasına rağmen en güzel mola tesisleride burada bulunuyordu. Bolu Dağı'nda durup et yemeden geçmek olmazdı :) İsmail'in Yeri, Bolu Dağı'nın en afilli restoranlarından biriydi. Hatta burayıda ilk kamyoncular keşfetmişti, daha sonra herkesin uğrak yeri olmuştu.


Otoyol üzerinede yer açsalarda ben orijinal mekana gelmek istedim. Eski yolunda artık bir tehlikesi kalmamış aslında, bir nevi otoyol gibi olmuş. Kışın tabii kötüdür yine ama artık öyle tek geliş tek gidişli yol kalmamış.


İsmail'in yerine girişte eğer İstanbul tarafına gidiyorsanız arabanızı yolun kenarındaki otoparka parkediyorsunuz ve yolun karşısına geçiyorsunuz. İlginç olan uygulamalardan biride burada, yolun ortasında restoranın görevlendirdiği bir güvenlik görevlisi yolun karşısına geçmeniz için size yardımcı oluyor. Görevi bu, oldukça değişik geldi bana :)
İsmail'in Yeri'nde hem açık hem kapalı alanlar var oturmak için. Güzel bir tesis. Menüye bir göz atalım.


Aç olduğumuzdan hemen siparişlerimizi veriyoruz. Yemekten önce bir bal kaymak istiyoruz.


Kızarmış ekmekle beraber gerçekten çok güzel gidiyor. Hazır ballardan olmadığı belli, oldukça lezzetli.


Etlerden de tercihimizi hem köfte hem de kuzu etinden kullanıyoruz.  Etlerimizde birazdan geliyor.


Görüntü iştah açıcı, peki tadları öyle mi? Köfteler nispeten daha iyi olmasına rağmen, etlerde ben damak çatlatan bir lezzet bulamadım. Hatta etler yer yer yanmış ve kuruydu. Belki bu sefere böyle denk gelmiştir diyebilirim fakat önceden de gelmiştim ve yine öyle aşırı beğenmemiştim.
Sanırım İsmail'in Yeri geçen zamanla beraber o ününü kaybetmiş. Ben öyle gördüm.
Bolu Dağı'nda farklı alternatifler bulmak daha iyi olur diye düşünüyorum.
Bloga arada böyle beğenmediğim yerleride eklemek iyi oluyor, özellikle ünlü olupta bu ününü haketmeyen yerleride blogda göstermek blogun amacına uygun oluyor.
Sizde Bolu Dağı'ndan geçiyorsanız, tesis olarak güzel olan İsmail'in Yeri'ne gelebilirsiniz fakat lezzet için yol değiştirilip gelinmez.

Afiyet olsun...

İsmail'in Yeri Bolu Dağı Et Lokantası
Darı Yeri Bakacak Köyü Mevkii D-100 Karayolu Üzeri
Kaynaşlı Düzce
Tel : 0380 5466481
http://www.ismailinyeri.com.tr/

4 Eylül 2013 Çarşamba

Havzan Etliekmek - Konya

Konya hakkında uzun uzun yazabilirim herhalde. Anne tarafı Konyalı olduğu için çocukken her yıl geldiğimiz yerdi Konya. Daha sonra askerliğimide 08:00 - 17:00 çalışan bir subay olarak  Konya'da yapınca çoğu Konyalıdan daha çok öğrendim şehri.
Açık konuşmak gerekirse Konya'da çokta gezecek yer yoktur. Mevlana çevresi ve bir kaç başka yer dışında Konya merkezde yapacak birşey kalmaz. Görülecek yerleri gezeyim diyorsanız 1-2 günde Konya'yı rahatlıkla bitirirsiniz. Zaten o nedenle İstanbul'dan gelip Konya'da yaşamış biri olarak 1 hafta sonra sıkılmaya başlarsınız.
Ne deniz ne göl vardır Konya merkezde, bu nedenle çıkıp hava alayım derseniz ancak parklara gideceksiniz. Dışarı çıksanız bile illa kapalı bir yere gitmeniz gerekir. O da sıkar insanı.
Sanırım o yüzden Konya mutfağı bu kadar gelişmiş. Gezecek hiç bir yer olmamasına rağmen, yiyecek yer bulmak çok kolaydır :)
Etliekmeği, fırın kebabı, tiridi, bamya çorbası derken Konya mutfağı orjinal yiyeceklerle doludur.
Bayramda Konya'ya gitme fırsatı buldum ve size ilk olarakta Konya diyince akla gelen şey olan etliekmeği nerede yemeniz gerektiğini anlatacağım :)
Başlıkta gördüğünüz gibi gelmeniz gereken yer Havzan Etliekmek.
Konya'da etliekmek denince akla 2 mekan gelir. Bir tanesi Havzan, diğeri Cemo. Bu tamamen damak tadına dayanan birşey. Havzan'ın etliekmeği daha sade ve kıtır kıtır olur. Cemo'nun ise daha yumuşaktır. Ben şahsen Cemo'da yememe rağmen her zaman 1 numarada Havzan oldu ve başka yerlerde yesemde 1 numara hiç değişmedi.
Peki etliekmeğin lahmacundan pideden farkı nedir? Bazıları aynı şey sadece hamuru ince diyorlar ve çok fena bir şekilde yanılıyorlar. Kıymanın içeriği et, domates, Konya'ya özgü mor soğan ve tuzdan oluşuyor. Hamurunda da Konya'ya özgü 4 farklı un kullanıldığından hamurda farklı.
Etliekmek 3 çeşit yapılır. Birisi normal etliekmek yukarıda bahsettiğim gibi. Diğeri "Bıçakarası" denilen satır etle yapılır, bir nevi kuşbaşılı olarak düşünebilirsiniz ama etler çok daha ufaktır. Bu da lezzetlidir. Sonuncusu ise "Karışık" veya "Mevlana" denilen etliekmeğe kaşar eklenmesiyle olur. "Mevlana" diye istemeyin bunu, Konyalılar Mevlana'ya saygısızlık olarak algılarlar, pek hoşlanmazlar bu deyişten :)
Tabiiki benim tercihim normal etliekmek. Ara sıra bıçakarası yesemde karışık sadece denemek için söylemiştim. Karışık yiyeceğine git normal pide ya daha iyi, etliekmekle alakası olmuyor yediğin şeyin.
Mekana giriyoruz. Bayramlarda gittiğinizde çoğu şube kapalı oluyor, her gün 1 şubeyi açıyorlar. Diğer şubelerin önünde bir kişi bekliyor ve gelenleri açık olan şubeye yönlendiriyor. Güzel bir uygulama.
Benim gittiğim gün Tıp Fakültesi'nin oradaki Havzan - 5 açıktı.


Hemen etliekmeği söylüyorum. İlk önce bir salata geliyor.


Fazla salatayla oyalanmaya gerek yok. Bir numarasıda yok zaten. Daha sonra ünlü etliekmeğimiz geliyor. Etliekmeğin fiyatı 7 TL bu arada. Oldukça uygun. Zaten Konya ucuz şehir, emekli şehri diye boşuna demiyorlar :)


Etliekmeği ya böyle tahta bir tabla üstünde ya da dilimlenmiş tabakta isteyebilirsiniz. Tablada kesinlikle daha orijinal oluyor. Tavsiyem orjinal şekliyle gelmesi. Üzerine hafiften maydanoz ekilmiş ve kızarmış biberler var. Ekstra başka hiç bir şey yok. Etliekmek böyle sade yenir zaten. En çok bir limonla tatlandırın etliekmeğinizi ve bir tarafından koparıp yemeye başlayın :)
Tek fotoğrafa sığdıramadım etliekmeği, ancak 2 fotoğrafta sığıyor.


Zaten hangi Havzan'a giderseniz gidin devamlı hareketlidir. Etliekmek fırınıda gördüğünüz gibi vızır vızır çalışıyor. Zaten Konya'ya giderseniz bir sürü etliekmek fırını görürsünüz. Genelde evde kıyma hazırlanır ve etliekmek fırınına tepsiyle gider. Fırıncıda kıymaya bakarak kaç adet çıkacağını söyler. Etliekmeklerinizi yaptırır alır gelirsiniz. Öylede çok lezzetli oluyor tabii misafir olacak bir ev bulmanız gerekiyor önce :) Havzan'ın fırınıda aşağıdaki gibi.


Boş olan bir şubesini görmedim. Bu da sundukları hizmet ve lezzetten kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Çok övdüm biliyorum ama yıllardır devamlı gelen biri olarak hiç bir zaman sorun yaşamamış olmam bu sözleri söyletiyor bana. 
Şu anda 5 şubesi var yazıyor sitesinde ama sanki daha fazla geliyor bana. 4 şubesinde yediğimi biliyorum ve hiç korkmayın hangi şubesine giderseniz gidin aynı tadı bulursunuz.
İstanbul'a şube açmalarını yıllardır çok istiyorum ama kısmet olmadı. Buradan yetkililere sesleniyorum, İstanbul'a şube açın aynı ilgiyi görürsünüz, Konya'ya hapsetmeyin bu güzel lezzeti :)
Son olarak Konya'ya gelipte Havzan'da etliekmek yemeyen çok şey kaçırır, bu lezzeti es geçmeyin.

Afiyet olsun...

Havzan Etliekmek
Meram Yeni Yol Üzeri
Armağan Mah. No : 1
Konya
Tel : 0332 324 11 00
http://www.havzanetliekmek.com.tr

2 Eylül 2013 Pazartesi

Baran Tesisleri - Kulu

İnsan ömründeki yollarda geçen zamanı çıkarsak herhalde hatırı sayılır bir süre çıkar. Sağolsun İstanbul trafiği sayesinde hepimiz bu çileyi çekiyoruz fakat bir de nispeten güzel geçen yolculuklar var. Tatile çıkıldığında, başka şehirlere gidildiğinde yollar daha güzel görünür insana.
Blogda çeşitli çeşitli yerler varken yollarda mola verilen bir tesis olmaması düşünülemezdi :) Baran Tesisleri yazımızla bu konuda da bir yeri arşivimize ekliyoruz.
Baran Tesisleri çocukluğumdan beri Konya'ya gidişlerimizde her zaman mola verdiğimiz bir yerdi. Bu nedenle de benim için yeri ayrıdır.
Konya'ya giderken Ankara'dan sonra makas denilen Konya - Aksaray ayrımına gelmeden sağ tarafta bulunan bu tesiste durup en azından bir çay-kahve içmeden gitmek olmazdı bizim için.
Peki neler var Baran Tesisleri'nde? Çok geniş bir skalası var çoğu tesiste olduğu gibi. Sac kavurmadan etli ekmeğe, pide çeşitlerinden çorbalara, ev yemeklerinden lahmacuna.. Herşey mevcut. Bizim blogda bulunma sebebi ise sac kavurması.
Baran Tesisleri zaten eskiden beri iyi bilinen bir yer. Kuruluş yılı 1953. Ben kendimi bildim bileli gittiğimize göre eski olması normal :)

Tesis güzel, yıllardır aynı düzende devam ediyor. Arabanızı parkediyorsunuz, önünde devamlı arabaları yıkayan biri bulunuyor.


İçeri geçtiğinizde manzara bu şekilde oluyor. Tam bir yol tesisi, öyle yeni tesisler gibi cafcaflı değil. Yemeklerin olduğu kısım burası, alakart şeklinde istediğiniz yiyecekleri veya çorbaları alabiliyorsunuz. Bahçe kısmında ise güzel bir havuz ve etrafında masalar var. Hava güzel olursa kesinlikle burayı tercih edin.
Dediğim gibi gelme nedenimiz sac kavurması. İki kişilik kavurmamızı söyleyip bekliyoruz. Biraz sonra sac kavurmamız geliyor. Görüntü güzel.


Sac kavurmada içindeki malzemelerin biraz diri kalması çok önemli benim için. Ayrıca bazı sac kavurma yapan yerlerde görüyorum, içine türlü türlü baharatlar koyuyorlar yazık oluyor sac kavurmaya. En sade haliyle et, domates, biber at pişir işte. Olayın özü o, baharatlarla neden değiştiriyorsun tüm lezzeti anlaşılır gibi değil.Baran Tesisleri'ni sevmemin nedeni de bu.Aynen istediğim gibi yapıyorlar.
Hele içine akan yağıyla beraber ekmeğe banıp yenmek tam bir zevk oluyor :)


İki kişilik kavurma ve 2 adet içecek için 35 TL veriyoruz. Makul bir fiyat. Sac kavurması dışında etliekmeği ve yemekleride güzel ama Baran Tesisleri'ne gittiğimde benim ilk tercihim kesinlikle sac kavurması. Yollarda olduğunuz bir gün bu güzergahtan geçerseniz uğramazsanız çok şey kaybedersiniz :)

Afiyet olsun.

Baran Tesisleri
Ankara - Kulu Makası
Kulu / Konya
Tel : 0332 657 62 24
www.barantesisleri.com